DİYET VE BESLENME: Kedinizi Yemeye İkna Etmek

Niçin Kedinizin Midesine Besin Girmesi Önemli?

Ölen veya ötanazi uygulanan KBH’lı kedilerin çoğunda açlık ya doğrudan ya da dolaylı olarak sorumludur. Öte yandan, aç kalan kedilerde ‘’hepatik lipidosis’’ adı verilen ve ölümle sonuçlanabilen karaciğer yağlanması gelişir. Bu nedenle, BİR VEYA İKİ GÜN BOYUNCA KEDİNİZ YEMEMİŞSE MUTLAKA VETERİNERE GÖTÜRÜNÜZ.

İştahsızlığın Nedenleri

KBH’lı kediniz yemek istemiyorsa lütfen nedenini (aşırı mide asidi, kansızlık, susuzluk vb.) araştırın. Ancak siz bu araştırmayı yaparken kedinizin de yemesi gerekir. Ayrıca, sorun çözülse bile, kediniz yemek alışkanlığını kaybetmiş olabilir ve bu alışkanlığı ona yeniden kazandırmanız gerekebilir. Bu sayfada kedinizin yemek yemesine nasıl yardım edebileceğinizi ele alacağız. İyi olan şu ki, kediniz bir kez yemeye başladığında kendini daha iyi hissedebilecek ve kısa sürede yeme alışkanlığına dönecektir.

Ölmekte olan bir kedinin sindirim sisteminin işlevi durur ve yemeyi reddeder. Bu zamanın geldiğinden korkuyorsanız, başka belirtiler de olup olmadığına bakınız. Son saatler ayrıca ele alınmıştır. Ama lütfen kediniz yemiyor diye ölmekte olduğunu farz etmeyin! İştahsızlık, KBH’nın en sık belirtilerinden biridir ve hastalık süreci boyunca iştah bir gelir, bir gider. Kediler için besin, tedavinin elzem bir bileşenidir.

Ek Beslenme

 Bu bölümde, birçok kedinin tadından hoşlandığı, kriz dönemlerinde veya gerekiyorsa kilo almalarına onlara yardımcı olacak besinlerden söz edilecektir.

Yumurta, Özellikle Yumurta Akı:

Kedinize ek besin vermek istiyorsanız en iyi seçenek yumurtadır. Yumurtadaki proteinlerin biyolojik değeri yüksektir, çok az atık madde oluşturur. Birçok kişi, fosfor miktarı düşük, buna karşın protein değeri yüksek olduğu için KBH’lı kedilerine yumurta sarısı yerine sadece akını vermeyi tercih eder. Bir büyük yumurtanın akı yaklaşık 33 g.dır ve 17 kalori, 3,6 g protein, 5 mg fosfor içerir. Yağ yoktur. Bu fosfor, tavuk göğsünden daha az olup yumurta akının proteinleri daha kolay sindirilebilir.

Yumurta akı besleyici olmakla birlikte kalori değerinin düşük olduğunu dikkate almalısınız. Yumurta akı, kedinizin günlük besin alımının önemli bir yüzdesini oluşturmamalıdır. Her gün bir veya iki yumurta akı eklemek yeterlidir.

Yumurta akı demir emilimini engelleyebilir. Kediniz kansız (anemik) ise dikkatli olun.

Yumurta akını evde geleneksel yöntemlerle hazırlayıp verebilirsiniz. Bazı kediler yumurta akı parçacıkları yemeyi pek sevmez; blender’dan geçirmeyi denemenizi öneririz. Yurt dışında sıvı ya da toz halinde, soğan içermeyen yumurta akı preparatları satılmaktadır. Youtube’a ‘’how to make egg white powder’’ sözcüklerini girdiğinizde, evde yumurta akı tozunun nasıl hazırlanabileceği ile ilgili çeşitli videolar bulabilirsiniz.

’Hill’s a/d’’ ve’’ Lams Maximum Calorie’’ Veteriner Mamaları:

Hill’s a/d, nekahet dönemindeki kediler için geliştirilmiş, yüksek oranda karaciğer içeren, çok yumuşak ve aşırı kokan bir mamadır. Bazı kediler buna bayılır. Şırınga ile beslemek için de idealdir.

Bu mamayı uzun süreli vermemelisiniz, çünkü karaciğerde yüksek oranda A vitamini vardır ve fosfor düzeyleri yüksektir. Kriz sırasında ve nekahet döneminde kısa süreli beslenme için mükemmeldir. Kalorisi sanıldığı kadar yüksek değildir (1 kutusu 180 kalori). Kutu bir kez açıldıktan sonra en çok 36 saat bekletilmelidir.

Kalorisi yüksek bir mama arıyorsanız ‘’Lams Maximum Calorie’’ düşünmeye değer. Bir kutuda 333 kalori vardır ve fosfor miktarı da düşüktür. Şırınga ile beslemeye uygundur. Türkiye’de bu mamanın olduğuna ilişkin bir duyumum yok. Ancak zaman zaman farklı mamalar ithal edildiği için belki rast gelirsiniz.

Süt:

Kedilerin yaklaşık %80’ı laktoz intolerandır, süt ile ishal ve kusma görülür. Bu nedenle kedilere süt verilmesi önerilmemektedir. Kediniz laktoz intoleran değilse, protein ve yüksek fosfor düzeyleri nedeniyle sütü ara sıra olmak kaydıyla verebilirsiniz.

Hazır Bebek Mamaları:

Kısa süreli beslenmede bebek mamalarından yararlanabilirsiniz, uzun vadede kediniz için tam bir beslenme sağlamaz. Sebzeden ziyade ete dayalı mamaları seçin ve içinde soğan ya da sarımsak tozu olmadığından emin olun.

İnsan Yemeği:

İnsan yemeği KBH’lı kedi için en iyi mama değildir. Ancak kediniz çok seçici ise kriz dönemlerinde yemeye teşvik etmek için kedinize verebilirsiniz. Tavuk veya yağsız pişirilmiş balık deneyebilirsiniz.

Kedinizi bu besinlerle uzun süre beslemeyin. Kediler için elzem olan ’’taurin’’ gibi besin maddelerinden yoksundur.

KEDİYE VERECEĞİNİZ YEMEKTE SOĞAN VE SARIMSAK BULUNMAMALIDIR. TUNA VERİRKEN DE DİKKATLİ OLUN.

Nutri-Cal:

Veterinerinizde tüpte satılan ‘’Nutri-Cal’’ adında kalori desteği sağlayan besinler bulunabilir. Proteinden çok karbonhidrat ve A vitamini içeriği zengindir, bu nedenle ilk tercih olmamalıdır.

Fancy Feast, Purina Gourmet Gold

Bu marka kedi mamaları ülkemizde de satılmaktadır. İçeriğinde çok fazla ürün bulunduğundan kedilerin ‘’abur cuburu’’ (junk food) olarak kabul edilir ve ‘’kötü’’ bir besin olarak değerlendirilir. Ama birçok kedi, tıpkı insanda olduğu gibi abur cuburu sever ve Fancy Feast veya Purina Gourmet Gold’a bayılır. Ne yazık ki fosfor düzeyleri %1’in üzerindedir. Kediniz bir şey yemiyorsa kriz dönemlerinden bu abur cuburlarla çıkabilirsiniz. Püre (pate) tarzındaki mamaların fosfor içeriği çok yüksektir. Mutlaka kediniz için almadan ve ona vermeden önce içindekileri kontrol ediniz.

Kedinizi Yemeye Teşvik Etmek

Kedinizi yemeye teşvik etmek için çeşitli yöntemler baş vurabilirsiniz:

  • Mama kabını yükseltmek
  • Beslenme yerini değiştirmek
  • Mamanın sunumu
  • Mamanın saklanması
  • Mamanın ılıtılması
  • Uykuda besleme
  • Mamanın ‘’doku’’su (texture)
  • Sık sık, azar azar besleme
  • ‘’Kedi açık büfesi’’
  • Evde yapılmış et suyu / püre mama
  • Teşvik eden ödüller
  • Kedinanesi (catnip)
  • Akupunktur

Mama Kabını Yükseltmek:

İlk olarak bunu yapın. Saniyeler alır ve bazı kedilerde işe yarar. Kalın bir kitap ya da saksı alın, mama kabını üzerine koyun. Neden işe yaradığına ilişkin bilgiyi BURADA  bulabilirsiniz.

Beslenme Yerini Değiştirmek:

Kedinize mamayı verdiğiniz yer fark yaratabilir. Kediniz halsiz ise mama kabını gözde istirahat yerlerinin yakınına yerleştirin. Bazen mama kabı sayısını arttırmak gerekebilir. Bazı kediler aynı mamayı bir odada yemezken diğerinde yer. Kedileri anlamak kolay değil.

Gece yemesini sağlamak için kapta kuru mama bırakın.

Bazı kediler mamanın yerine ulaşmak için bir yolu veya yönü tercih ettiği eder.  Mama kabını sağa veya sola koyarak bir fark yaratıyor mu diye deneyebilirsiniz.

Mamanın Sunumu:

Kediler genellikle yerken bıyıklarının mama kabına değmesinden hoşlanmazlar. Sağlıklı kedilerde bu o kadar da önemli olmamakla birlikte iştahsızsa denemeye değer. Mamayı çukur bir kap yerine düz bir tabakta sunmayı deneyin.

Kabı yıkadıktan sonra deterjan veya sabun kalıntısı kalabilir, kediler hassas burunlarıyla bu kokuyu alabilir. Ya bol suyla çok iyi çalkalayın ve temiz bir bezle kurulayın, ya da deterjan veya sabun kullanmadan ama ÇOK SICAK SUYLA mama kaplarını yıkayın.

Mamanın Saklanması:

Yaş mama açıldıktan sonra kalanı cam kaplara boşaltarak buzdolabında saklayın, teneke kutusunda değil.

Mamanın Ilıtılması:

Birçok kedi, buzdolabından çıkar çıkmaz yaş mama yemeyi sevmez. Kedilerin en çok sevdiği mama ısısı 35°C, yani avının vücut ısısıdır. Mamayı kedinize vermeden önce ılıtırsanız hem kokusu daha artar hem de tadı daha güzelleşebilir. İnsanlarda KBH’nda tat ve koku duyusu bozulur. Neden kedilerde de böyle olmasın?

Mamayı mikrodalgada kısa süre ılıtın. Çıkardıktan sonra iyice karıştırın ve ısının eşit dağılmasını sağlayın. Sıcağa yakın ılık su katarak da mamayı ılıtabilirsiniz. Böylelikle kedinizin aldığı su miktarı da artar.

Uykuda Besleme:

KBH’lı kedisi olan birçok kişi, kedilerinin derin bir uykudan uyanırken burnuna mama tabağı dayandığında daha iyi yediğini gözlemlemiştir. Kedi daha uykusu açılmadan, otomatik pilota bağlamış gibi yiyebilir. Deneyin.

Mamanın ‘’Doku’’su (Texture):

Bazı kediler et parçacıklarını yemeyi sever, bazıları da pate haline getirilmiş şeklini tercih eder. Kediniz yaş mama verdiğinizde sadece et suyunu yalıyorsa ya pate tarzında mamalar alın, ya da evde blender’dan geçirerek ve su ekleyerek bulamaç yapın ve deneyin. Verdiğiniz mamanın cinsine bağlı olarak fazla miktarda hazırlayıp porsiyonlara ayırabilir, derin dondurucuda dondurabilirsiniz.

Bazı kedi sahipleri, yaş mamayı küçük toplar halinde elinde yuvarlayıp elle kediyi beslemede başarılı olmuşlardır. Elle beslemek elbette iş yükünüzü arttırır. Ama kriz döneminde ve geçici olduğunu unutmayın.

Sık Sık, Azar Azar Besleme:

Zamanınız varsa kedinizi sık ve azar azar beslemeyi deneyin. Böylelikle aşırı mide asidini de mideyi hep dolu tutarak kontrol etmiş olursunuz. Çalışıyorsanız ya da gün içinde evden uzun süre gitmeniz gerekiyorsa otomatik mama kaplarını kullanabilirsiniz. Yurtdışında yaş mamayı uygun koşullarda saklayan ve belirli aralarla sunan modelleri vardır.

Kedi Açık Büfesi:

Kedinizin durumu stabil ise ona açık büfe hazırlayabilirsiniz. Hasta kediniz bir gün yediğini ertesi gün reddedebilir. Elinizin altında mümkün olduğu kadar çok çeşit bulunsun ve her birini sırayla sunun. En çok sevdiği ve yediği abur cubur mamayı yemesini istediğiniz mamanı üzerine birazcık koyup ‘’kandırmayı’’ deneyebilirsiniz.

Evde yapılmış Et Suyu / Püre Mama:

Soğan ve sarımsaksız, tuz eklemeden, tavuktan hazırlayabilirsiniz. Tavuğu sadece suda haşlayıp suyunu mamasına katabilir, buz küpleri şeklinde dondurup içme suyuna ekleyebilirsiniz. Ya da işin kolayına kaçıp, yaş mamayı blender’a koyar, üzerine bolca su ekleyip çorba haline getirebilirsiniz. Ağız ülserleri olan kediler yumuşak ve sıvı besinleri tercih eder.

Teşvik Eden Ödüller:

Kedi ödüllerinin besleyici değeri pek olmamakla birlikte, en çok sevdiği ödülü mamasını üzerine ufalayıp toz halinde serperseniz yemesini kolaylaştırabilirsiniz.

Kedinanesi (Catnip):

Bazı kedilerde iştah açısı etkisi olabilir, ama diğerlerinde genetik olarak hiç bir etki oluşturmaz. Yemesini sağlıyorsa verebilirsiniz.

Akupunktur:

Bazı kedilerde iştahı uyardığı gözlemlenmiştir. Yurtdışında alternatif tedavi olarak artritli kedilere akupunktur uygulayan yerler vardır, ama Türkiye’de hiç duymadım.

Beslenme Desteği (”Assisted Feeding”)

Ne yaparsanız yapın, kedinizin beslenmeyi reddettiği dönemler olmuştur. Elbette, buna neden olan faktörü (aşırı mide asidi, ağız ülserleri, bulantı, vb.) bulup ortadan kaldırmanız sorunu çözecektir. Ama bu araştırmayı yaparken ya da tedavinin sonucunu beklerken aşağıdaki yöntemlere baş vurmanız gerekebilir:

  • Mama yerken kedinizin yanında durmak
  • Elle beslemek
  • Şırınga ile beslemek
  • Beslenme Tüpleri

Mama Yerken Kedinizin Yanında Durmak:

Bazı kedilerde bu yöntem işe yarar. Yaratıcı olun. Anlatılan o ki, ne kadar denediyse kedisine bir lokma bile yediremeyen yaşlı bir kadın, bıkmış bir halde yere uzandığında kedisi üstüne tırmanmış, kadın yanda duran mama kabını usulca alarak göbeğine koymuş ve kedi yemeye başlamış! Siz de deneyin, yaratıcı olun, bir yol ve yordam bulmaya çalışın.

Elle Beslemek:

İkinci aşama budur. Mama kabına daldırdığınız parmaklarınızdan ya da kaşıktan kedinin yalamasına izin verin. Saatler sürebilir, ama inanın, değecektir.

Kedim Taffy çok uysaldır. Kriz döneminde onu kaşıkla besleme işe yaradı. Yaş mamayı ılıtıp su katarak iyice ezdikten sonra bir merdiven basamağına oturup Taffy’yi bebek tutar gibi kucağıma aldım, çay kaşığıyla ağzına besledim. Elbette başlangıçta mamanın çoğu Taffy’nin midesine gitmek yerine yere ve üstüme saçıldı. Ama zamanla ustalaştım, iki yandan ağzını hafifçe sıkıp açtırabildim, mamayı ağzına tıkar tıkmaz çenesinin altından okşayarak yutmasını sağlayabildim. Sonunda yere hiç dökmeden ve 5 dakika içinde 50 g yaş mamayı yedirebilir hale geldim.

Daha önce de söylediğim gibi, elle yedirmek zahmetli. Ama kriz dönemlerinde gerekli olabilir. Kediniz tedaviye yanıt verdikçe iştahı yerine gelecek ve kendi başına yemeye başlayacaktır.

Şırınga ile Beslemek:

Buna bazıları ‘’zorla besleme’’ de der, ama beslenme desteği terimi daha doğru. Kedinizin mamasını şırıngaya koyup ağzına nazikçe sıkmaktan ibarettir. Bu amaçla özel satılan mamaları kullanabilirsiniz ya da evde blender yardımıyla hazırlayabilirsiniz. Suyu yavaş yavaş ekleyin ve şırıngadan akar kıvama gelince su eklemeyi bırakın.

Şırınga ile ne miktarda vereceğiniz kedinizin kilosuna, kalori gereksinimine ve mamanın içeriğine bağlıdır. Nasıl ki bir öğünde kedi bütün bir günün mamasını bitirmiyorsa, şırınga ile bir seferde fazla miktarda vermeyi beklemeyin. Başlangıç olarak , 2-3 saatte bir 10 ml vermek uygun olabilir. Şırıngaları önceden hazırlayıp buzdolabında bekletirseniz işiniz kolaylaşır. Çalışıyor olsanız bile günde 3 kez besleyebilirsiniz (işten önce, işten sonra, yatmadan önce). İlk günlerde kediniz günlük alması gereken miktarı tamamlayamayacaktır, ama zamanla her beslenmede aldığı miktar artar.

Şırınga ile beslerken kedinizi doğru bir şekilde tutmanız önemlidir. Youtube’da bu konuda videolar bulabilirsiniz. Genel kural olarak, kediyi kucağınızda dik tutun, sakin olun, mamanın akıcı olduğundan emin olun ve şırıngayı ağzına tam karşıdan değil, yandan yerleştirin ve kedinizin yutkunmasına izin verecek şekilde aralıklı sıkın. Büyük olasılıkla ilk denemeniz hüsranla sonuçlanacak, kedi, ortalık ve üst başınız batacaktır. Eski kıyafetler giyin, halı ve kilimi yerden toplayın, kedinizi silmek için el altında ıslak bir bez bulundurun. Bazıları kediyi gevşekçe bir havluya sarmayı daha yararlı bulur. Mamayı ılıtabilirsiniz, ama ağzını yakacak kadar sıcak olmasın.

Kedinize beslenme desteği sağlarken kendinizi kötü hissedebilirsiniz, ona eziyet ediyormuşsunuz gibi gelebilir. Ama kedi yemeden içmeden kesildiğinde veterinerinizin size sunacağı ‘’ötanazi’’ seçeneğinden başka yolunuz kalmaz.

Beslenme desteği veriyorsanız en önemli kural, GELECEKTE KEDİNİZİN KENDİ BAŞINA YEMESİNİ İSTEDİĞİNİZ MAMAYI ASLA VERMEMEKTİR. Bazı kediler hastalık ile hasta oldukları dönemde yedikleri mama arasında bir ilişki kurar ve o mamadan soğurlar.

Destekli besleme zahmetli görünse de kedinizin yeterince mama aldığını görünce stresinizin azalacağını, elinizde yirmi farklı mama tabağıyla kedinizin peşinden endişeyle koşuşturmayacağınızı, üstelik her gün çöpe atılan mamaları hesaba katarsanız paranızı hiç de çarçur etmediğinizi düşünün.

Şırınga ile besleme konusunda youtube’da bulabileceğiniz bazı yararlı videolar:

https://www.youtube.com/watch?v=U6o17wH6ujk

https://www.youtube.com/watch?v=9i2ETksCejc

Şırıngaları veterinerinizden temin edebilirsiniz. Şırınganın boyutu ellerinizin ne kadar kuvvetli olduğuna bağlıdır. Küçük ve zayıf bir elle büyük bir şırıngayı itmek zordur. 10 ml. lik şırınga hiç sorun yaratmaz. Yanınıza birkaç adet dolu şırınga dizip kediniz aldığı sürece bir seferde art arda verebilirsiniz.

Beslenme Tüpleri:

Diğer yöntemler işe yaramazsa veterineriniz beslenme tüpü yerleştirebilir. Bu tüp bir yıla kadar yerinde kalabilir, mama ve ilaçları buradan verilebilir. Genellikle kedinin en az 2 hafta süreyle iyi yediği gözlemlendikten sonra tüp çıkarılır.

Bazı veterinerler KBH’nda beslenme tüpüne karşıdır. Bu aşamaya gelmiş kedilerin uyutulması gerektiğini ileri sürer. Ancak Uluslararası Böbrek Hastalıkları Cemiyeti, evre 4 kedilerde beslenme tüpüyle iyi sonuçlar alındığını belirmektedir.

Beslenme tüplerinin avantajı, deri altı sıvı verilmesine gerek kalmadan su gereksinimini de bu yolla karşılamanın mümkün olmasıdır. Tüp, yemek borusuna boyundan (özofageal tüp), mideye (PEG tüpü) ya da burundan yemek borusuna yerleştirilebilir.

Türkiye’de bu uygulamaya ne oranda baş vurulduğunu inanın bilmiyorum.

İştah Açıcılar

Kulağa ne kadar çekici geliyor, değil mi? Bu grup ilaçlar mamayı tümüyle reddeden kedilerde işe yaramaz, az da olsa mama yiyen kedilerin daha fazla yemesini sağlayabilir. Bu ilaçların yan etkileri vardır ve İŞTAHSIZLIĞIN NEDENLERİ ARAŞTIRILIP GİDERİLMEDİKÇE TEDAVİDE KULLANILMAMALIDIR. Aşırı mide asidi salgılanması nedeniyle iştahsız olduğunuzu, mide asidi baskılanmadan iştah açıcı aldığınızı hayal edin. Bir yandan bulantınız devam edecek, öte yandan yemek isteyeceksiniz, ne büyük bir ızdırap! ÖNCE AŞIRI MİDE ASİDİ, SUSUZLUK GİBİ SIK RASTLANAN İŞTAHSIZLIK NEDENLERİNİ TEDAVİ EDİN. KEDİNİZ HALA YETERLİ BESLENMİYORSA O ZAMAN İŞTAH AÇICI İLAÇLARI KULLANIN.

Bu grupta yer alan ilaçlar:

  • B vitaminleri
  • Siproheptadin
  • Mirtazapin
  • Steroidler
  • Diazepam

B Vitaminleri:

Bütün KBH’lı kediler B grubu vitamin almalıdır.. Bu hem kansızlığa iyi gelir, hem de iştahı az da olsa uyarır. Özellikle metilkobalamin şeklindeki B12 vitamini yararlıdır.

B vitaminleri ayrı bir yazıda daha ayrıntılı ele alınmıştır.

Siproheptadin:

Aslında bir antihistaminik (allerji ilacı) olan siproheptadin, bazı kedilerde iştahı arttırır, bazılarında ise hiç işe yaramaz. Düşük dozla başlayıp yavaş yavaş arttırılması önerilir. En önemli yan etkisi, kediyi ajite yapmasıdır. Kedi huzursuzlaşır, hareketlenir ve huysuzlaşır, uluyabilir. Ya da tam tersine uykulu hale gelebilir.

Türkiye’de insan için yapılmış, siproheptadin içeren tablet yoktur, bizdeki formülasyon şurup halindedir ve kediler bunu asla kabul etmez. Veterinerlerde allerji ilacı olarak bulunur, 4 mg.lık tablet şeklindedir. Kullanmayı veterinerinizle tartışın.

Mirtazapin:

İnsanda anti-depresan olan kullanılan ve etken maddesi mirtazapin olan farklı ilaçlar mevcuttur. Depresyon tedavisinde bazı hastalarda kilo alımına neden oldukları saptanmıştır. Küçük dozlarda iştah açıcı etkisi olabilir. Etki mekanizması, beyindeki serotonin reseptörleri üzerindendir. En iyi bilinen preparat adı Remeron®dur. Bulantı ve kusmada da etkilidir.

Mirtazapin, böbrek sorunları olan kedide dikkatli kullanılmalıdır. Hipertiroidi ve karaciğer sorunları olan kedilerde de dikkat edilmelidir. İştahsız kedilerde çok işe yaramaktadır. Ama en önemli sorun, az oranda görülen ‘’serotonin sendromu’’dur. Kedide huzursuzluk, aşırı hareketlilik ve miyavlamaya neden olabilir.

Tedavi dozu, gün aşırı 15 mg.lık tabletin sekizde biri (1,88 mg) olarak önerilmektedir. Kedim Taffy’de mirtazapin denedim ve memnun kaldım. Türkiye’de 15 mg.lık tablet formunda sadece bir preparat bulabildim (Redepra®, 15 mg tablet). Tableti oldukça küçük ve sekize parçalamak çok zor. Bıçakla kesildiğinde eşit olmayan parçalar çıkabiliyor. Bu tarz küçük bölümlemelerde tabletin tümünü ezerek toz haline getirebilir, kaça bölmeniz gerekiyorsa (Redepra örneğinde sekiz) o kadar eşit parçaya ayırabilirsiniz. Her bir miktarı da boş jelatin kapsüllere yerleştirmek mümkün. Taffy’de mucizeler yarattı, ama ilacı aldığı günler miyavlaması bitmek bilmedi. Bu ilacı kullanan kedi sahiplerinin ilaca mirtazapin değil de ‘’miyavzapin’’ adını takmaları hiç boşuna değil.

Serotonin Sendromu:

Mirtazapin, serotoninin reseptörlere bağlanmasını engeller. Sonuçta kanda serbest dolaşan serotonin miktarı artar. Beyinde de serotonin artar, bu iştahı arttırır. Ancak beyinde çok fazla miktarda serotonin birikirse ‘’serotonin sendromu’’ denilen bir durum meydana gelir. Bu nedenle tedaviye düşük dozla (üç günde bir 1,88 mg mirtazapin) başlamanız önerilir. Bulantı ilacı ondansetron ile birlikte verildiğinde bu risk artabilir (Taffy’de iki ilacı da birlikte kullandım ve serotonin sendromunu gözlemlemedim).

Serotonin sendromunda kalp atışları hızlanır, kan basıncı yükselir, kedinin göz bebekleri büyür, aşırı sesli (miyavlama, uluma) hale gelir, yürümesi bozulur, sendeler, odada baştan başa yürür, solunumu hızlanır, ateşi çıkar ve huzursuz hale gelir. Bu etkiler, mirtazapin alan kedilerde yan etki olarak daha az gürültülü olarak zaten gözlenir, ancak serotonin sendromunda şiddeti fazladır, kedi sahibi için korkutucu bir tablodur. İnsn dozunda mirtazapin almadıkça ölümle sonuçlandığı bildirilmemiştir. Ama veterinerinize baş vurmanızı öneririm. İlacın vücuttan atılması 3 günü bulabilir.

Serotonin sendromunu panzehiri, bir başka iştah açıcı ilaç olarak kullanılan siproheptadindir. İlk 24 saatte günde iki kez 2 mg, sonra 48 saat boyunca günde iki kez 1 mg dozunda verilir. Lütfen veterinerinizin haberi ve onayı olmadan bunu vermeyin.

Fazla endişelenmeyin. Serotonin sendromu gelişen kediler birkaç gün içinde normale döner.

Mirtazapin, hipertiroidi ilacı olan metimazol ile etkileşebilir.

Steroidler:

Steroid tedavisinin iyi bilinen yan etkilerinden biri de iştah artmasıdır. Veterineriniz iştahsız kediniz için steroid tedavisi önerebilir. Bu amaçla kortokosteroidler veya anabolik steroidler kullanılabilir.

Kortikosteroidler içinde kediler için tercih edilen prednizolondur. Ancak bu grup ilaçların uzun vadede sıvı birikimi, kan basıncı yüksekliği, enfeksiyonlara eğilimi arttırması ve enfeksiyon belirtilerini maskelemesi, diyabeti tetiklemesi gibi ciddi yan etkileri söz konusudur. BÖBREKLERİ İYİ ÇALIŞMAYAN KEDİLERDE PREDNİZOLON VEYA DİĞER KORTİKOSTEROİDLER KULLANILMAMALIDIR.

Anabolik steroidler olarak adlandırılan bir başka grupta Nandoral®, Laurabolin®, Winstrol-V® gibi ilaçlar yer alır. Steroid kullanmanız gerekiyorsa prednizolon yerine anabolik steroidleri tercih edin, ama mümkünse bu ilaçlara son çare olarak başvurun.

Diazepam:

Sedatif ve kas gevşetici olarak kullanılan diazepamın iştah açıcı etkisi vardır. Ancak kedilerde derinlik duyusu kaybolduğundan özellikle dışarıya çıkan kedilerde tehlikeli olabilir. Yürüme ve denge bozukluğuna neden olabilir. Daha da önemlisi, nadir de olsa bazı kedilerde birkaç gün kullanımdan sonra akut karaciğer yetmezliği geliştiği ve ölümle sonuçlandığı bildirilmiştir.

Diazepam kullanılacaksa kedinizin tedavi öncesinde ve birkaç gün sonra karaciğer fonksiyonlarını kontrol ettirin. Mide asidi baskılayıcı simetidin ve kalp ilacı olan digoksin ile birlikte kullanmayın. Hatta mümkünse bu ilacı hiç kullanmayın.